ayhan epik
Otopilot Modunda Yaratıcılık

Bu yazıyı yazmaya biraz önce izlediğim bir TED konuşmasından sonra karar verdim. Konuşma 2017 yılında yayınlanmış ancak ben biraz geç kalmışım tabi :)
Teknoloji podcastleri üreten Manoush Zomorodi'ye ait "How boredom can lead to your most brilliant ideas?" yani "Sıkılmak nasıl sizi en yaratıcı fikirlerinize yönlendirir?" adlı konuşması beni gerçekten etkiledi ve daha önce okuduğum Andrew Smart'ın Otopilot kitabını hatırlamamı sağladı.
Bu iki kaynağı harmanlayarak size otopilot modu ile yaratıcılığın bağlantısını anlatacağım.
İlk olarak fikrin özüne inersek, iddia aslında Otopilot kitabının da temelde anlatmak istediği ve "Aylaklık Sanatı" diye aktardığı hiçbir şey yapmamanın sanatı, yani insanların bir şey ile uğraşmadıklarında yaratıcılıklarının en üst seviyeye çıktığı iddiası. Hiçbir şey yapmadığımızda beynimizin geçtiği duruma Otopilot yani varsayılan mod deniyor. Bu modun da doğrudan yaratıcılık ile etkisi olduğu görülüyor.
Bu fikir aslında çok güçlü ve ilk anda şaşırtan ancak düşündükçe daha çok etkileyen bir fikir. Çünkü temelde biz kendimizi düşünmeye ittiğimizde problemlerimizi, ulaşmak istediklerimizi veya bir şekilde farkında olmadan arka planda amaçlarımıza nasıl ulaşacağımızı düşünüyoruz. Bu da bizi engelleyen, düşünmekten uzaklaştıran herhangi bir etmen olmadığında ortaya çıkıyor ve yaratıcılığımız bu sayede artarak problemlerimizi çözen yaratıcı fikirler üretmemizi sağlıyor. Bu yaratıcı fikirler, herkes için görece değişen konuşmada da bahsedildiği gibi basit bir spor yapma rutini kazanmaktan, esaslı bir başarıya ulaşmaya kadar her seviyede gerçekleşebiliyor.
Bunun da daha bilimsel açıklamasını aslında kitapta görebiliyoruz. Kitabı yazan Andrew Smart, beynin çalışmasını merak eden bir bilim adamı ve mühendis. Beynin çalışma prensiplerindeki değişiklikleri hiçbir şey yapmadığımızda ve başka çalışmalarla uğraşırken beyin aktivitelerimizin ve beynin hangi bölgelerinin tetiklendiğini analiz ederek bu görüşünü destekliyor. Belki bu fazla bilimsel olduğundan bizim için inanması güç bir hale getiriyor.
Eğer öyleyse gelin biraz da konuşmayı inceleyelim. Konuşmada temelde insanların telefon kullanma alışkanlıklarıyla ilgili bazı verileri görüyoruz. Bunlar gerçekten fark etmediğimiz ama korkutucu gerçekler:
Ortalama insanın mailini kontrol etme sayısı günde 74
Ortalama insanın günde bilgisayarda görevleri değişme sayısı 566
ve bence daha ürkütücü olanı ise
Ortalama günde 2 saat telefonda zaman geçirirken bunu telefonu 60 kez elimize alarak yapıyor oluşumuz.
Bütün bu verilere bakınca aslında biraz daha kendimizle ilgili düşünerek karar vermekten uzaklaştığımız ve bizim adımıza karar veren şeylere eğilmeye başladığımızı görüyoruz. Yani aslında telefon ve bize gelen bildirimler problemlerimiz üzerine düşünmemiz yerine onlara bakarak zamanımızı harcama kararını bizim için veriyor ve biz de hayatımızda belki de farkına vardığımız şeyleri bile erteleyerek yaşıyor ve mutlu oluyoruz.
Yalnızca uyuşturucu ve teknoloji sektöründe müşteriler, kullanıcı diye adlandırılıyor diyor Manoush Zomorodi konuşmasında. Hiç bu açıdan bakmasam da gerçekten de düşündükçe, yakın zamanda gerçekleşen Facebook davası, üstüne gelen GDPR yasası, Google için veri depolama yöntemiyle ilgili ortaya atılan iddiaları bu tezi destekliyor ve otopilot moduna geçerek karar mekanizmamızı ayakta tutmamızın önemini açıklıyor.
Tüm bunlara baktığımda ben de kendimi sorgulamaya başladım ve değişmenin öneminin farkına vardım.Konuşmada anlatılan Mücadele Haftası sosyal deneyi gibi bizim de bu değişime ayak uydurmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunu başarabilirsek hem verimliliğimizi hem de daha fazla kendi özümüze dönüp düşünmeyi başaracağımızı öngörüyorum.
Bu doğrultuda hep beraber otopilot sürelerimizi uzatarak hayatımıza biraz daha yaratıcılık katmalı ya da en azından denemeliyiz. Çünkü insan olabilmenin en temel noktası olan karar verebilme yeteneğimizi başkalarının ya da teknolojinin eline bırakmamalı ve bunu geliştirmeye ilerletmeye devam edebilmeliyiz. Siz de bu mücadele haftası deneyini uygulayarak hayatınıza az telefon bol düşünce katabilirsiniz. Çünkü en son korkmamız gereken şey, hayallerimiz ve düşüncelerimize dönüp kendimizi anlamak olmalı :)
Konuşmayı ve kitabı şiddetle tavsiye etmekle birlikte savunulan fikri de sonuna kadar destekliyorum!
Haydi kendimizi otopilota alalım! :)