ayhan epik
6 Adımda Kişisel İnovasyon

Geçtiğimiz Cumartesi, Eskişehir'de bir IEEE Türkiye Öğrenci Kolları etkinliğinde çalıştay düzenledim. Konusu da tahmin edebileceğiniz üzere kişisel inovasyon.
Çalıştay yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Kişisel inovasyonu tam anlamıyla kavramak adına tasarımsal düşünme yöntemlerini kullanarak çalıştayı sıfırdan tasarladım. Yaklaşık 40 kişinin olduğu çalıştayda motivasyonu yüksek öğrencilerin hayatlarını anlama serüvenlerini paylaşma fırsatı bulduğum için oldukça mutlu oldum.
Hadi beraber tanımlayalım!
Kişisel İnovasyon Nedir?
İnovasyon, bir fikrin ya da buluşun yaptığı iş ile değer yaratan bir ürün ya da servise dönüşme süreci diyor sözlük tanımı. İnovasyon, zamana, mekana ve bulunduğu duruma bağlı. Hatta yaratıcı elementlerin katalizörü de diyebiliriz. Bu yüzden inovasyonun gerekliği olduğu ortamlarda yaratıcı elementleri bulundurmak gerekli.
Kişisel inovasyona baktığımızda, tanım aslında hedeflerimize ulaşmayı, bunu yaparken yaratıcı elementleri kullanarak hayatımızda uygulama sürecimizi anlatan bir hale dönüşüyor. Biz de çalıştayda bu problemi ele alarak tasarımsal düşünme ile kişisel inovasyonun ilk adımını çalıştaydaki arkadaşlarla atmaya çalıştık.
Neymiş bu tasarımsal düşünme?
Tasarımsal düşünme, sürekli evrilen ve gelişen insan odaklı yaklaşımı kullanarak yaratıcı problem çözme sürecidir. Diğer düşünme yöntemlerinden en temel farkı ise, lineer olmaması, her adımın eş zamanlı bile gerçeklenebilmesi, adımlarının yerlerinin değişebilmesidir.

Tasarımsal düşünme gördüğünüz gibi 5 evreden oluşuyor:
Empathy(Empati): Bu adımda problemle empati kurabilmek adına kendimize bu problem ile yaşadığımız duyguları sorma evresidir. Örneğin, "Bu konu hakkında nasıl hissediyorum?", "İnsanlara bu konudan nasıl bahsediyorum?", "Problemde hangi noktalara odaklanıyorum?"
Define(Tanımlama): Empati adımından çıkan sonuçlar ve ifade ettiğiniz problem ile esas çözmek istediğiniz problemi tanımlama evresidir.
Ideate(Fikir Üretme): Problemi tanımladıktan sonra sıra fikir üretmede. Bu aşamada hiçbir fikre karşı gelinmeden açık bir şekilde her fikrin not edilmesi evre için oldukça önemli.
Prototype(Prototip): Eğer fikrinizin bir örneğini çıkaramıyorsanız fikir bir yere varmayacaktır. O yüzden bir önceki evrede ürettiğiniz fikirlerden birer örnek yaparak denemek ve aldığınız geri bildirimlerle prototipinizi geliştirmek gerekli.
Test: Prototip sonrası daha geniş çevreler ile test etme evresi olan bu evrede, .çıkan her sonuç, hangi adıma geri dönüp düzenlemeler yapmanız gerektiğini, ya da süreci tamamlamanız gerektiğini net olarak gösterecektir.
Tasarımsal düşünme ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için buradaki yazıyı okuyabilirsiniz!
İşte geldik 6 adıma!
Çalıştayda kişisel inovasyon için 6 adım listeledik:
1- Kendimizi ve serüvenimizi anlama
Bu adım, kendi düşüncelerimizi dinlemeyle başlıyor. Kendimizi gerçekten anlamak için dinlemezsek ne hissettiğimizi ya da ne istediğimizi anlayamayız. Bu adımda kendimizi anlamayı başardığımız takdirde, hayatımıza hedeflerimizi tanımlama ve öğrenme sürecimizle hayatımızın kontrolünü kazanmak kaçınılmaz olacaktır.
Kendimize karşı açık olmalı, huzursuz olduğumuz noktaları dahi açık bir çekilde dinlemeli ve kim olduğumuzu kabullenmeliyiz.
2- Hedeflerimizi takip etme
Hayatımızda erişmek istediğimiz hayallerimiz için hedefler tanımlamak en zor adımdır. Hayal etmek kolay olsa dahi, onları gerçeğe dönüştürebilmek için hedeflerimizi zamana bağlı, anlamlı ve ölçülebilir parçalara dönüştürmeli ve tamamlayacağımız ilk hedef parçasını belirleyebilmeliyiz. Bu yüzden hedeflerimizi SMART adıyla bilinen kriterlere uygun tanımlamalıyız.
Specific(Belirli): Odağımızı toplayabilmek adına hedefimizin çerçevesi belirli ve açık olmalıdır.
Measurable(Ölçülebilir): Hedeflerimiz sayısal olarak ölçülebilir ve takip edilebilir olmalı.
Achievable(Erişilebilir): Hedeflerimiz erişilebilir sınırlar halinde parçalara ayrılmalı ki kendimizi buna motive edebilelim.
Relevant(Alakalı): Hedef ya da hayallerinize uygun parçalar belirlemeli, odağımızı kaçırmamalıyız.
Time-bound(Zamana Bağlı): Hedef parçalarımız zamana bağlı olmalı ve ne zamana bitireceğimizi bilmeliyiz.
3- Deneme ve Yanılma - Direnç
Hepimiz konfor alanımızda kalmayı, kaybı ve riski azaltıp güvenli oynamayı severiz. Anlama ve öğrenme için temel nokta deneme ve yanılma. Hata yapmadan, yanılmadan bir sonraki adım için kalkıp savaşmaya motivasyonu bulmak oldukça güç olacaktır.
Direnç, yenilgi ve yanılmalardan geri kalkabilme enerjisi demek. Bu tam anlamıyla eksik ve hatalarımızı kabul ederek, her gün daha iyisini yapabilmek için uyanmak demektir.
4- Kendimizi sorgulama
Hayatımıza değer katabilmek için en önemli adım, kendimizi sorgulamak! Sorgulayarak hedeflerimizi revize edebilir, değişikliklere kolay ayak uydurup hata ve eksilerimizi anlayarak onları zorlayabiliriz. Sorgulamayı bırakırsak, kendimizi, hedeflerimizi ve öğrenme serüvenimizi anlama şansı bulamayız. O yüzden kendimize şu soruları sorabiliriz:
"Gerçekten bunu istiyor muyum?"
"Hedeflerime erişebilmek için şu an neredeyim?"
"Hedeflerime inanıyor muyum?"
"Neleri gerçekten iyi yapıyorum?"
"Neleri gerçekten kötü yapıyorum?"
Bu soruları sorarken kesinlikle dürüst cevaplar vermeli, huzursuz olduğumuz noktalardan kaçınmamalıyız.
5- Güven
Hedefe ulaşamamanın temel sebeplerinden biri, özgüven eksikliği, ya da fazla özgüvendir. Eğer gerçekten üstteki 4 adımı uygularsak, güçlü, zayıf yanlarımızı bilerek ne istediğimizi ve kendimizi anlamış oluruz. Böyle olunca, her attığımız adımda kendimizi bilmenin avantajıyla daha güvenli bir şekilde ilerleriz.
Eğer kendimizi bilmiyorsak veya öyle hissetmiyorsak, bu belirsizlik bizi huzursuz edecek ve bilmediğimiz noktalar özgüven eksikliğine ve ilerlemekten çekinmeye yol açacaktır. Bu yüzden bilinmeyenleri de yöneterek güvenli adımlar atmalıyız!
6- Öğrenme
Öğrenme en kritik adımdır. Çünkü her şey öğrenme ile başlar. Eğer öğrenme serüvenimizi algılarsak, istediklerimize ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini ortaya koyarız.
Bu yüzden öğrenme sürecimizi yazmalı,çizmeli, hangi materyalleri kullandığımızı tanımlamalıyız. Bu bize çevremizi nasıl algıladığımızın da haritasını çıkaracaktır.
Hepimizi kendi gözümüzden dünyaya baksak da bazen kendimize uzaktan bakabilmeyi de öğrenebilmeliyiz.
Sonuç olarak, inovasyon ve gelişmek için, bilmeli, takip etmeli, öğrenmeli, harekete geçmeli ve tekrar etmeliyiz. Bunu yaparken de en iyimizi ortaya koyarak hedeflerimize doğru koşmalıyız.
Hepimizi hayallerimize ulaşabilecek yetenekteyiz. Yeter ki yeterli motivasyon ve direnci kendimizde bulalım.
Haydi kalkalım ve kişisel inovasyon için elimizden gelen en iyisini ortaya koyalım!